Yüz Estetik Cerrahisi >

YÜZÜN ESTETİK CERRAHİSİ

Anatomik olarak vücudun diğer bölümleri gibi yüz cildinin de hemen altında deri altı yağ tabakası “subkütan yağlı doku” yer alır. Kişiden kişiye kalınlığı değişen ve yer yer daha kalın kitleler halinde bulunan tabaka diğer bölümlere göre bazı değişiklikler gösterir. Özellikle cilt altı yağlı doku, elmacık kemikleri (malar) ve yanak (bukkal) bölgelerinde yüzün dolgun hatlarını oluşturan yastıkçıklar halini alır. Malar yağ yastıkçığı zigomatik kemiğin zarından (periostundan) çıkıp üzerini örten cilde uzanan ligamanlarla tespit edilmiştir.
Cilt altı yağ tabakasının altında yer alan süperfisial muskuloaponörotik fasya (süperfisial muskuloaponörotik sistem; SMAS) yüzün mimik kasları ve bu kasların yüz cildine yapıştığı yerlere adeta zemin veya temel oluşturur.
Yüzün yaşlanmasında en çok rol alan yapılar mimik kaslarıdır. Yaşlanma ile birlikte yüzün yumuşak dokularının anatomik askılarında zayıflama olur. Malar bölgedeki yumuşak dokuları askıda tutan zigomatik ligamanların gevşemesi sonucu bu bölgede sarkma meydana gelir. Bu sarkma sonucu nazolabial oluk belirginleşir. Yer çekiminin etkisi ile birlikte bu gevşeyen dokular aşağıya doğru yer değiştirirler. Benzer şekilde masseterik kutanöz ligamanlar yanağın yumuşak dokularını askıda tutar. Bu ligamanların gevşemesi sonucu yanaklar sarkar. Bu sarkma yağ yastıkçıklarının da sarkmasıyla birliktedir.
Güneş ışınlarını çok alan ve sigara içen insanlarda bu süreç daha hızlı ve ciddi biçimde gerçekleşir.
Yaşlanma ırklara, kişinin genetik yapısına, yaşadığı coğrafyaya ve yaşam şekline göre de değişkenlik gösterir.
Yaşlanma yüzün yumuşak dokularının hacminde de azalmaya neden olur. Yüzün farklı bölgeleri arasında sınır çizgiler gelişir. Bu değişiklikler öncelikle alt göz kapakları ve malar bölgelerde göze çarpar. Yüz germe (ritidektomi) teknikleri öncelikle bu sınır çizgilerini azaltmaya yönelik gelişmiştir.

Yaşlanan Yüze Cerrahi Yaklaşım
Yaşlanan yüzün gençleştirilmesi için çok sayıda teknik mevcuttur. Sadece cilde yönelik yapılacak gençleştirme işlemleri uzun süreli estetik sonuç sağlamaz. Yaşlanma ile sarkma ve yer değiştirme eğiliminde olan cilt altı yağ dokusunun kontrolü ancak yüzün süperfisial fasyası yani süperfisial muskuloaponörotik sisteme (SMAS) yönelik girişimlerle mümkündür.
Bundan başka aşağıya doğru yer değiştiren yağ yastıkçıkları da yukarıya yani olması gereken yere tekrar taşınarak yerlerine tespit edilirler.
Yaşlanan yüzün özellikleri destek ligamanların zayıflaması, dermal elastoz, yüzün yağ dokularında atrofi ve distrofidir. İlk iki özellik yüz germe ile tedavi edilir. Kaybolan eriyen ya da azalan hacimler için ise doku nakli yapılır. Bunun için yağ dokusu veya doku kokteylleri kullanılır. Kollajen enjeksiyonları da kullanılabilir, ancak kollajen 1 yıl sonra eriyeceği ve kaybolacağı için kişinin kendinden alınan dokuları gibi kalıcı değildir.
Yüz germe ameliyatı genel anestezi veya sedasyon ile birlikte lokal anestezi altında yapılabilir. Seçilen yönteme göre ameliyat kesisinin yeri ve uzunluğu değişmekle birlikte kulak önünden yukarıya saçlı deri içine veya kulakönü çizgisine kadar uzanır. Aşağıda ise kulak memesi etrafından arkaya dolanarak saçlı deri içinde sonlanır. Bunlara ilaveten alt göz kapağında, göz dış-yan bileşkesinde ve çene altında ilave küçük kesiler olabilir. Eğer çene altı yani gıdı bölgesinde fazla yağ toplanması varsa buraya Liposuction yapılarak bu fazla yağlar alınır Bazı girişimlerde ağız içinden de kesiler yapılır. Bunlar hiçbir zaman görülmeyeceği için estetik açıdan zaten bir sorun oluşturmazlar. Bu ameliyatla birlikte göz kapağı estetiği (blefaroplasti), alın germe, peeling(cilt soyma ve gençleştirme) ve dolgu işlemleri yapılabilir.
Erkeklerde ve kadınlarda da zaman zaman bu kesiler farklılık gösterirler.
Cilt kesilerinden sonra cerrahi disseksiyonla deri altına girilerek gerdirilecek kısımların çoğu altındaki dokulardan ayrılır. Bazı tekniklerde daha derin alanlara girilerek kemik üzerinden bazen de adale üzerinden bu ayırmalar gerçekleştirilir. Deri altında birçok anatomik yapı sarkık yerlerinden alınır ve olması gereken yere bazen askılama bazen de diğer tespit yöntemleri ile yerleştirilirler. Yağ yastıkçıkları bulundukları yerlerden olması gereken yerlere transfer edilirler. Daha sonra deri yana ve yukarı doğru gerdirilerek fazlası kesilerek atılır. Yeni belirlenen sınırlardan deri ayrı dikişlerle kapatılır. Genellikle 24-48 saat yerinde tutulacak olan ince plastik tüpler “dren” yerleştirilir. Bunlar vasıtası ile ameliyat bölgesinde olası serum ve kan birikintileri dışarı alınır. Estetik ve atravmatik dikiş konmasına rağmen ameliyat izleri kişiden kişiye değişecek şekilde belli bir iz bırakır. Kalan iz ancak bir yıldan sonra son haline kavuşur. Daha önceki dönemlerde yara iyileşme dönemleri tamamlanmadığı için izler daha belirgin ve kötü görünebilir.
Ameliyat bitiminde dikiş bölgeleri ve disseksiyon alanlarını kapatan hafif bası uygulayan pansuman yapılır.
Anlatılan tüm bu işlemler yaklaşık 3- 6 saat kadar sürebilir. İlave yapılan işlemler varsa süre daha da uzayabilir.

Ameliyat Sonrası Seyir 
Ameliyat sonrası ameliyat bölgelerinde belirgin şişlik yani ödem olabilir. Bu nedenle yatağın başı yükseltilerek başınızın yüksekte kalması istenir. Çoğu ameliyatta dren konulur ve bunlar 24- 48 saat içinde alınır. Hastanede 1- 2 gün kalmanız ve bu sırada serum, antibiyotik ve diğer ilaçları almanız gerekir. Ödem birkaç gün sonra yerini morluklara bırakabilir ve yavaş yavaş aşağı doğru inerek çekilir. Ameliyat bölgelerinde şişlik azalsa bile şişlik hissi, gerginlik ve duyu azalması olabilir. Ağrı fazla olmaz. Başınızı birkaç gün ağırlaşmış hissedebilirsiniz.
Günlük kendi bakımınızı 3- 4 gün sonra sağlayabilirsiniz. Tüm bu olayların süresi kişiden kişiye değişebilir. Eğer alınacak dikişler konduysa 5- 10 gün içinde alınırlar. Yaralar tam kapandıktan sonra serbest olarak banyo almaya izin verilir. İlk 3 haftadan sonra makyaja izin verilir. 
Ödemlerin belirgin olarak çekildiği 3. haftadan itibaren yüz mimik hareketleri belirginleşmeye başlar ve yapılanlar az da olsa fark edilir. İki aydan sonra ödemlerin büyük çoğunluğu gider ancak özellikle sabahları olmak üzere ödem hala vardır. Ödem tamamen çekilene kadar yüzün tamamının güneş ışınlarından korunması gerekir. Dışarı çıkılacağı zaman yüksek faktörlü güneş kremleri veya yüze gölge yapmak üzere geniş şapkalar kullanılabilir. Kullanılan cerrahi tekniğe göre değişmekle birlikte doğru teknik seçimi ve deneyimli cerrahlar tarafından mevcut yüz ifadesini ileri derecede değiştirmeden yüz gençleştirilmesi yapmak mümkündür. 


Yüz estetik ameliyatlarının Komplikasyonları:
Ritidektominin en sık komplikasyonu hematomdur. Ödem, ekimoz, sinir hasarı (en sık olarak n. auricularis major ve fasial sinirin bukkal dalı) , hipertrofik skar gelişimi ve seroma oluşumu, sık rastlanan problemlerdir. Daha seyrek olarak cilt nekrozu, enfeksiyon, kontur bozukluğu gözlenebilen diğer komplikasyonlardır. Komplikasyonların önlenmesinde hem hekime hem de hastaya düşen görevler vardır. Hastanın normal beslenmesi ve sigara içmemesinin yanı sıra önerilen tavsiyelere uyması gerekir. Ameliyat dikkatli yapıldığında bu komplikasyonların çoğundan kaçınılabilir.

Sonuç ve Yorum
Yaşlanan yüzün gençleştirilmesini düşünen kişiler genellikle burada açıklanan ameliyat ve büyük köklü çözümlere pek sıcak bakmamaktadırlar. Ya da ileri yaşlara ertelemektedirler. Hâlbuki yüzdeki sarkma, erime ve artan kırışıklıklar tam yerleştikten sonra cerrahi düzeltmesi mümkün olmakla birlikte tam olarak düzeltmek zordur. Daha basit yöntemlerle yüz gençleştirmek mümkündür ancak bunların başarısı tam yüz germe ameliyatı kadar yüksek değildir. Kollajen gibi dolgu maddelerinin etkileri sınırlı ve geçicidir. Yüz germe ameliyatı, yer değiştiren kitlelerin yerine getirilmesi ve derinin gençleştirmesi gibi yöntemler daha çarpıcı daha uzun süreli ve daha başarılıdır. 

Bu ameliyatların sosyal boyutu cerrahi sonuçtan tamamen farklıdır. Tüm estetik ameliyatlar gibi yüz germe ameliyatının başarılı sonuçları da hiç kimseye yeni bir yaşamı garantilemez. Yeni gençleşmiş bir yüz ile yeni bir başlangıç yapabilirsiniz ancak bu aynı defterde yeni bir sayfa açmak gibidir. Yeni bir defter açmak anlamına gelmez. Yüzünüz ne kadar değişirse ve gençleşirse gençleşsin, az veya çok mutlaka eskiye ait bazı şeyler yine sizinle birlikte olacaktır. Yüz germe görünümünüzü değiştirir ve size yeni bir ortam sağlar. Bu yeni arabayı kullanmak veya elinizdeki bu sermayeyi değerlendirmek sizin elinizdedir. 

Bu tür ameliyatların ve yüz germe işleminin hastanın yaşını 10- 20 yıl gençleştirdiği ifade edilmektedir. Bunu önceden tespit etmek mümkün olmadığı gibi tek seferde tek bir girişimle bunu elde etmek oldukça zordur. Yüz germe ameliyatı ile birlikte hacmi azalan bölgelerin doldurulması, kırışıklar için ilave girişimler, cildin üst tabakasının yenilenmesi işlemleri hem beraber ardı ardına yapıldığında büyük değişiklikler elde edilebilir. Yeni bir imaj için bu ameliyatlardan sonra saç stili, makyaj ve periyodik bakım da sonuç üzerine etkisi olan önemli bir ameliyat sonrası sürecidir.
Aynı işlemler kişiden kişiye farklılıklar gösterebilir.
Burada rol oynayan faktörler:
Yaş
Genetik yapı
Kişinin kemik yapısı
Derinin tipi ve kişisel özellikleri
Alkol ve sigara kullanımı
Beslenme türü
Yaşam alanları ve yaşadığı coğrafya
Kişisel alışkanlıkları